Hayatın en zor yanı kod değil, duygu.
Kod hata verdi mi? Harika! Çünkü sana stack trace verir. Ama kalbin kırıldığında console’da sadece “…” görüyorsun.

Bazı duygular null döner. Bazıları ise sonsuz bir döngüye sokar:
while(true) { düşün; üzül; }

Kod Hatalarını Bulmak Kolay, Duygusal Hataları Değil

IDE’de kırmızı çizgi varsa ne güzel. Ama bir insan seni görmezden geldiğinde “Bu hangi satırda bozuldu?” diyemezsin.

  • Kod: NullPointerException
  • Duygu: BeklentiException

Ve en beteri? Log dosyası yok. Kimse “neden böyle hissettin” loglamıyor seni.

Try–Catch Hayatta da Olsa Keşke

try {
  kalbimiAç();
} catch (HayalKırıklığıException e) {
  System.out.println("Olsun, öğrenmiş olduk.");
}

Gerçek hayatta bu bloklar yok. Sadece içten içe “ne oldu şimdi?” diyen bir versiyonun var.

Hata Ayıklayamayan İnsan, Kendini Tekrarlar

Debug, sadece kod için değil; duygu için de hayati.

  1. Aynı kişilere güven
  2. Aynı şekilde hayal kırıklığına uğra
  3. Aynı şarkılarda ağla
  4. Aynı gece Twitter’da saçmalamalar

Duygularını debug etmezsen, hatayı hep sistemde sanırsın.

Kendine Breakpoint Koy

Durman gerek bazen. Kodda da öyledir: “Bu satırda dur, bak bakalım ne oluyor.” Hayatta da bu lazım.

  • “Neden bunu hissettim?”
  • “Bunu daha önce de yaşadım mı?”
  • “Bunun kökü geçmişte olabilir mi?”

Yorum Satırları Yaz Kendine

Kod yazarken açıklama eklersin. Hayatta neden yapmıyoruz bunu?

Kendini anlama çabası, duygusal bir pull request’tir.

Duyguların Kod Değil Ama Kaotik Değil

  • His: Data’dır
  • Düşünce: Algoritmadır
  • Davranış: Output’tur

Sen sadece sistemini tanımalısın.

Sonuç: Duygularını Debug Etmek Bir İhtiyaçtır

Kod kırılınca düzeltiyoruz. Ama kalp kırılınca görmezden geliyoruz.

Unutma:

  • Hata vermen sorun değil
  • Hatalarına bakmaman sorun

Kendini anlamak bir refactor işlemidir. Gerekirse baştan yaz. Ama bu sefer yorum satırlarıyla.

404 NOT A BORING BLOG sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin